40 yaşına kadar çok yoğun çalışan bir işkadını olan Dilek Dündar emekli olduktan sonra engelli kuzeni Ömer Hakan Babacan sayesinde engellilerin hakları için çalışmaya başlamış. ‘Engelim Olmayın Derneği’yle önce Datça’daki sonra Muğla’daki engellilerin hayatını kökünden değiştirmiş.

Dilek Dündar’dan Datça’nın ve Muğla’nın tüm Türkiye’ye örnek olacak dönüşümünü dinledik.

Dündar, 40 yaşına kadar hiç ilgisi olmadığı halde engelli haklarıyla ilgili çalışmaya nasıl başladığını şöyle anlatıyor: 

“Doğma büyüme İstanbulluyum. Kendi şirketimde o kadar yoğun çalışıyordum ki hep emeklilikte sahil kasabasında yaşamayı ve bir yandan da kimsesiz çocuklarla ilgilenmeyi hayal etmiştim. Günde 15 saat çalışıyordum. Emekli olduktan sonra ise bende bir arayış başladı. Toplumsal bir şeylerle ilgili çalışmak istiyordum. Bir gün gazetede tekerlekli sandalyeli bir kadının röportajını okudum ve aklıma yıllardır görmediğim engelli kuzenim Ömer geldi. Ömer ile Facebook üzerinden sohbet etmeye başladık.

SAHİL KASABASI ARIYORDUM

Onunla birlikte İstanbul’da vakit geçirirken tekerlekli sandalyeyle İstanbul’da yaşamanın ne kadar zor olduğunu fark ettim. Otobüse binmek problem, kaldırımlar problem… Aslında Ömer kendisini idare edebilen birisi ama aslında biz ona engel oluyoruz. Bunu fark ettiğimde engellilerle ilgili bir şeyler yapmaya karar verdim. İstanbul’da belediyeye, İETT’ye ve onlarca kuruma bu konuyla ilgili dilekçeler yazdım. Ama tek tek şikâyet ederek çözülecek bir sorun değildi. O sırada taşınmak, emeklilik hayalimi gerçekleştirmek için bir sahil kasabası arıyordum.

İLÇENİZ ENGELLİ İÇİN UYGUN MU

İnternette Datça’yı gördüm. Ömer ile birlikte tatile gelmek istedik. Ancak öncesinde belediyenin mail adresine bir mail attım ve ‘İlçeniz engellilere uygun mu?’ diye sordum. Birkaç saat sonra telefonum çaldı. Datça’nın o dönemki Belediye Başkanı Şener Topcan beni arıyordu. Ben inanamadım. Topcan, “Mail’inizi yeni gördüm. İlçemiz maalesef engellilere hiç uygun değil. Ben de yeni seçildim, bu konuyla ilgili bir şeyler yapmak istiyoruz. Ama ne yapabileceğimizi bilemiyoruz. Gelin, bizim misafirimiz olun ve Datça’da ne değiştirebileceğimize birlikte bakalım’ dedi.

GÖZÜNÜZÜ BAĞLAYIN VE DOLAŞIN…

Biz de hem şaşırdık hem de memnuniyetle kabul ettik. Gerçekten de bizi misafir ettikleri otel bile engellilere uygun değildi. Buraya gelince Topcan’a, ‘Aslında engellilerle ilgili ne yapılabileceğini bilmek çok da zor değil. Bir tekerlekli sandalyeye oturacaksınız ve ilçede gezmeye başlayacaksınız. Ya da gözünüzü bağlayacaksınız, bir görme engelli gibi dolaşacaksınız. O zaman nelerin eksik olduğunu anlayabilirsiniz’ dedim. Buraya geldik, engellilerle ilgili yapılması gerekenleri anlattık, bir yandan da buraya taşınmaya karar verdik. Ömer bu süreçte çok etkili çalıştı.”  dedi.

HEM BELEDİYE HEM BAKANLIK DEVREDE

– Dündar’ın Datça’daki örnek çalışması daha sonra Muğla’ya taşmış: “Avrupa Birliği’ne bir proje yazdım. ‘Muğla genelinde çalışan 23 engelli derneği bir araya gelsin’ diye Muğla Engelsiz Yaşam Platformu’nu kurduk. Bu platformda hem Muğla Büyükşehir Belediyesi hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı var. Muğla’daki tüm minibüsleri değiştirdik. Datça’da başlattığımız tüm çalışmaları Muğla’ya taşıdık burası engelli dostu bir şehir haline geldi. Muğla’da herhangi bir engelli bir sorunla karşılaştığında 5 dakikada çözüme ulaştırabiliyoruz.” dedi.

KÖY KÖY DOLAŞTILAR

– 2014 yılında Datça’ya yerleşen Dündar, 2015’te diğer gönüllülerle beraber Engelim Olma Derneği’ni kurmuş. Daha sonra ilçede zihinsel engelli olup olmadığını araştırmaya başlamış: “Hem belediye hem kaymakamlık hem muhtarlar bu çalışmaya çok destek verdi. Köy köy gezerek Datça’da kaç zihinsel engelli olduğunu, nerelerde nelere ihtiyaç olduğunu rapor haline getirdik, fotoğraflar çektik. O yıl 250’ye yakın engelli vardı. Zihinsel engellilerin dışarı çıkmadığını fark ettik. Hem belediye hem kaymakamlık çözülebilecek olan sorunları çözdü. Kalanlar için yardım topladık. Yardımlarla yatak ve sandalyeler aldık. Artık Datça’daki tüm engelliler akülü sandalyeye sahip. Yeni gelen belediye başkanları ve kaymakamlarla da bu işbirliğini sürdürdük. Artık yapılan her yeni yerin engellilere uygun olup olmadığına kendiliklerinden bakmaya başladılar.” dedi.

– DİLEK Dündar derneğe kaynak bulmanın hayati önemini fark ediyor ve atıl halde duran bir sinemayı dernek adına işletmeye başlıyor: “Datça Kültür Merkezi’nde bir toplantı sırasında aralık duran bir kapı gördüm. Bir açtım içeride depo olarak kullanılan Sinema salonu vardı. Biz Datça’da sinema salonu yok diye biliyorduk. Belediye Başkanı ile konuştum. Başkan, ‘Burayı yaptık ama kimse işletemiyor, Datça’da sinema salonu zarar ediyor’ dedi. Biz dernek yararına sinemayı işletmeye karar verdik. 1 yıl boyunca belediye salonun işletmesini bize bağışladı. Orada iki engelli çalıştırdık. Buraya vizyon filmlerini getirdik ve 2015-2019 yılları arasında 4 sene dernek yararına işlettik. Salon doldu doldu taştı. O salonda aynı zamanda engellilerle ilgili çalışmalar yaptık.” dedi.

SMA’LI DEFNE İÇİN 23 MİLYON TL

SMA’lı bebeklerle ilgili de çalışıyoruz. Datçalı Defne ile başladık aslında. 23 milyon TL topladık. Dubai’ye tedavi olmaya gönderdik. Şimdi Marmaris’te bir bebeğimiz var, onun kampanyasını yürütüyoruz. SMA’lı çocukların doğmaması için çiftlerin test yapması şart. Muğla genelinde bu konuyla ilgili farkındalık yaratmak için çalışma yürüteceğiz. Aynı zamanda Datça’da çok ihtiyacı duyulan yaşlı ve engelli bakım evi açma planımız var. Bir bina talebinde bulunduk. 50 farklı engel türünü kapsayan büyük bir kompleks kurmayı planlıyoruz. (hürriyet)

Loading

Skip to content