Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlık görevini devraldığı 6 Ağustos’ta yaptığı, önceliğinin okulları yüz yüze eğitime hazır hale getirmek olduğuna yönelik açıklamasını hatırlatarak, o günden sonra yüz yüze eğitime geçiş için 180 günlük çalışma yürüttüklerini ifade etti.
Eğitim sisteminin kalitesini sürekli kılmak ve geleceğe yönelik eğitim politikalarını şekillendirebilmek için eğitimde izleme ve değerlendirme çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Özer, şöyle devam etti: “Yüz yüze eğitime dönüş sürecindeki 180 günde hayata geçirilen 50’nin üzerinde eğitim projesi ve politikasına ilişkin derlediğimiz 120 sayfalık kitabı, kamuoyuyla ‘meb.gov.tr’ internet adresinden bugünden itibaren paylaşıyoruz. Kitapta, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasından mesleki eğitimin güçlendirilmesine, hayat boyu öğrenme faaliyetlerinin iyileştirilmesinden öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin artırılmasına kadar 180 günde gerçekleştirdiğimiz proje ve politikalar yer alıyor.
Kitapta yüz yüze eğitime dönüş süreci, eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, mesleki eğitimin güçlendirilmesi, öğretmenlerin mesleki gelişimi, özel eğitim ve rehberlik faaliyetlerinin iyileştirilmesi, yaygın eğitim ve hayat boyu eğitim faaliyetlerinin zenginleştirilmesi, çevre ve iklim dostu okullar, eğitimde küresel iş birlikleri, 20. Milli Eğitim Şurası olmak üzere 10 ana başlıkta hayata geçirdiğimiz 50’nin üzerinde çalışma yer alıyor.”
“Şurada verdiğimiz sözü yerine getirmiş olduk”
Özer, özellikle 20. Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar doğrultusunda adımlar atıldığını belirterek, “Raporun sonunda şura kararlarına ne ölçüde uygulamada yer verildiği izlenebilir. Böylece şurada verdiğimiz sözü de yerine getirmiş olduk. Bu ilk kez yapılıyor.” dedi.
Bu tip raporları belirli aralıklarla kamuoyu ile paylaşacaklarını kaydeden Bakan Özer, “Bunu hesap verilebilirliğin ve şeffaflığın çok önemli bir parçası olarak değerlendiriyorum.” ifadesini kullandı.
Türkiye genelinde haftada 5 gün ve tam zamanlı yüz yüze eğitimin 6 Eylül’de başlatıldığını ve birinci dönemin başarılı şekilde tamamlandığını dile getiren Özer, yüz yüze eğitimi sürdürmekte kararlı olduklarını bildirdi.
Bu süreçte okulların, öğrencilerin psikolojik, sosyal, duygusal, kişisel gelişimlerinin sağlandığı en önemli yerler olduğunun bir kez daha anlaşıldığına işaret eden Özer, “Gelinen aşamada öğrencilerimizi daha fazla öğrenme kayıplarına uğratmadığımız için memnunuz. Çift doz aşılı veya antikorlu öğretmen oranımız yüzde 95’e yükseldi. Bakanlığımızın okullarda hijyeni sağlamak için ayırdığı bütçe 722 milyon liraya ulaştı. Milli Eğitim Bakanlığınca kurduğumuz elektronik takip sistemiyle tek tıkla salgın sürecini dijital ortamda izleyebiliyoruz.” dedi.
Özer bu süreçte eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması için çalıştıklarını, bu kapsamda , 59 anaokulu ve 6 bin 950 yeni ana sınıfının eğitime başladığını, 5 yaş grubunda okullaşma oranının 180 günde yüzde 78’den yüzde 90’a ulaştığını anlattı. Mesleki eğitimde yapılan mevzuat düzenlemelerinin meyvelerini vermeye başlamasından büyük mutluluk duyduklarını söyleyen Özer, “Hükümetimiz tarafından başlatılan eğitim seferberliği, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile de taçlanmış oldu.” diye konuştu.
120 sayfalık kitaptan satır başları
Bakanlığın 10 konuda 50’nin üzerindeki çalışmasının yer aldığı kitaba göre, 6 Eylül’de başlatılan yüz yüze eğitime dönüşte okullarda salgın koşullarına göre çeşitli tedbirler alındı. Bu süreçte öğrenci ve öğretmenlerin okula maske ile gelmesi bir zorunluluk olmasının yanı sıra ihtiyaç duyulması halinde kullanılmak üzere Bakanlık tarafından okullara maske ve dezenfektan sağlandı.
Elektronik takip sistemi
Sağlık Bakanlığı ile iş birliği kapsamında geliştirilen sistem, MEB’in pozitif vakaları il, ilçe, kurum ve sınıf düzeyinde anlık izleyebilmesine imkan sağladı.
Sistem sayesinde farklı sınıflarda eğitim alan ve birbiriyle teması olmayan öğrencilerin Kovid-19’a yakalanması halinde tüm okulda eğitime ara verilmesinin önüne geçildi.
Kurulan sistemle aynı okul içinde bulunan sınıflar bir ünite olarak ve salgının yayılımı açısından bağımsız değerlendirildi.
Öğrenme eksikliklerinin telafisi için kazanımlar değerlendirildi
Uzaktan eğitime bağlı öğrenme kayıplarının tespiti için 7,8, 11 ve 12. sınıf düzeylerinden toplam 4 milyon 565 bin 916 öğrenciye kazanım değerlendirme uygulaması yapıldı.
Ortaokul düzeyinde yapılan uygulamada Türkçe, matematik ve fen bilimleri alanları; lise düzeyinde ise Türk dili ve edebiyatı, matematik, fizik, kimya ve biyoloji alanları dikkate alındı. Elde edilen sonuçlar, öğrenme eksikliklerinin telafisi için politika geliştirme amacıyla kullanıldı.
2 ayda 81 ilde 16 bin 361 kütüphane inşa edildi
“Temel Eğitimde 10 Bin Okul Projesi” kapsamına dahil edilen okulların altyapı eksikleri belirlendi, bu eksiklikleri gidermek üzere iyileştirmeler yapıldı.
Eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması kapsamında, “Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi” ile 2 ayda 81 ilde 16 bin 361 yeni kütüphane inşa edildi. Kitap sayısı 28 milyondan 50 milyona ulaştı.
MEB bünyesinde geliştirilen yardımcı kaynaklar erişime açıldı
MEB’in, ekim ayında aldığı kararla bünyesinde geliştirdiği yardımcı kaynaklar, “http://yardimcikaynaklar.meb.gov.tr/” adresinden erişime açıldı.
Yardımcı kaynakların daha fazla öğrenciye ulaşımını sağlamak amacıyla basılması ve öğrencilere ulaştırılması kararı alındı. Bu kararın ardından 2 ayda yaklaşık 23,5 milyon yardımcı kaynak basılı hale getirilerek okullara ulaştırıldı. Destekleme ve Yetiştirme Kursları’nın (DYK) kapsamı genişletildi, mevcut durumda 8. ve 12. sınıf düzeylerindeki öğrenciler ve mezun öğrencilere yönelik DYK’lere 6. 7. 10. ve 11. sınıf düzeyleri de eklendi.
Mesleki eğitim kurumlarının sürece katkısı
Mesleki eğitim kurumları yüz yüze eğitime dönüş sürecinde okulların ihtiyaç duyduğu temizlik ve hijyen malzemelerini üretti, bu ürünlerin ihracatını da gerçekleştirerek ekonomiye katkıda bulundu.
Mesleki eğitimin güçlendirilmesine yönelik sektör temsilcileriyle iş birliklerine devam edilerek Türkiye’nin ilk medya lisesi ve ilk madencilik lisesi açıldı.
Mesleki eğitim merkezlerinin kapasitesi artırıldı. Bu kapsamda organize sanayi bölgelerinin tümünde mesleki eğitim merkezi faaliyete geçirildi. 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle çıraklara asgari ücretin yüzde 30’u, kalfalara asgari ücretin yüzde 50’si kadar ücret, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı sigorta imkanı getirildi. Genç istihdamına katkı sunması planlanan bu düzenleme öncesinde 159 bin olan öğrenci sayısı düzenleme sonrasında 335 bine yükseldi.
Öğretmenlerin mesleki gelişimine yönelik adımlar
Bakanlığa bağlı her derece ve türdeki eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler için mesleki gelişim eğitimleri alabilecekleri ve zengin içeriklere ulaşabilecekleri Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) 24 Ocak 2022’de yayına alındı. Bakanlığa bağlı tüm derece ve türdeki eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlere yönelik ÖBA üzerinden yarıyıl tatilinde uzaktan hizmet içi eğitim faaliyetleri düzenlendi.
Öğretmenlik özel bir ihtisas mesleği olarak tanımlandı
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yasalaşmasıyla öğretmenlik, “eğitim öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği” olarak tanımlandı.
Bakanlığın resmi internet sitesi “meb.gov.tr” adresinden Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin hazırlanan “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği” taslağı kamuoyu ile paylaşıldı ve eğitim camiasının görüş bildirebilmesi için askıya çıkarıldı.
20 bin öğretmen, 750 engelli öğretmen ve 15 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapıldı.
Özel eğitim ve rehberlik faaliyetlerinin iyileştirilmesi
Özel eğitim meslek okullarında eğitim alan öğrencilere Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girme hakkı getirildi.
Rehberlik Araştırma Merkezlerinde (RAM) görev yapmak üzere ilk kez fizyoterapist alındı. Bu kapsamda, 256 RAM’a 260 fizyoterapist ataması yapıldı.
18 yaş ve üzerindeki açık öğretim lisesi öğrencilerinin eğitimlerini tamamlamaları için gerekli sekiz dönem şartı beş döneme düşürüldü.
Olgunlaşma enstitülerinin üretim kapasitesini güçlendirmek ve ürün skalasını genişletmek için Bakanlık 14 Eylül 2021’de enstitülerin Ar-Ge merkezlerine dönüştürülmesi sürecini başlattı. Bu amaç doğrultusunda enstitülere yaklaşık 6 milyon lira başlangıç desteği sağlandı.
Yaklaşık dört aylık bir süre sonunda enstitülerden 7 bin 482 ürün için tasarım tescil başvurusu yapıldı ve başvurulardan 6 bin 830 ürünün tasarım tescili alınarak bu alanda rekor düzeye ulaşıldı.
Çevre ve iklim dostu okullar politikası
Ocak 2022’de başlatılan “Temiz Okul Temiz Enerji” projesiyle okulların doğa dostu hale getirilerek öğrencilerin çevreye karşı duyarlılıklarının artırılması hedeflendi.
Sıfır Atık Projesi ile öğrencilere çevre duyarlılığının kazandırılması ve atıkların doğru şekilde tasnif edilerek geri dönüşüme kazandırılması amaçlandı.
Projede doğru şekilde gruplandırılan atıkların geri dönüşümleri takip edilerek yeniden üretimleri sağlandı. Böylece öğrencilerin israfa karşı farkındalıkları artırıldı.
Bakan Özer, proje kapsamında 20 Eylül 2021 itibarıyla geri dönüşüm ile üretilen 6 milyon defteri öğrencilerle paylaştı. Ayrıca iki ayda 318 geri dönüşüm kütüphanesi yapıldı.
Çevre ve iklim bilinci kazandırılması kapsamında atılan adımlardan biri de çevre eğitimi dersinin kapsamının genişletilmesi ve müfredattaki ağırlığının arttırılması oldu.
Milli Eğitim Şurası 7 yıl aranın ardından toplandı
Eğitim sisteminin en önemli danışma kurulu olan Milli Eğitim Şurası’nın 20’ncisi 7 yıl aradan sonra 1-3 Aralık 2021’de düzenlendi. “Eğitimde fırsat eşitliği” ana teması altında toplanan şura kapsamında, “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği”, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” ve “Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi” başlıklarında özel ihtisas komisyonları kuruldu.
20. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 128 maddelik tavsiye kararı alındı. Bu tavsiye kararlarla ilişkili olarak Bakanlığın uyguladığı proje ve politikalara yer verildi. Böylece ilk kez şura kararlarının hayata geçirilmesine yönelik atılan adımlar kamuoyuyla paylaşılmış oldu. (AA)