Almanya’nın Leipzig kentinde devam eden Uluslararası Ulaştırma Forumu’nda (ITF) Türkiye’yi temsil eden Bakan Karaismailoğlu, “Kapsayıcılık için yönetişim: evrensel erişim için doğru çerçeve ” temalı Bakanlar Açık Oturumu’nda konuştu.
Karaismailoğlu, erişilebilirliğin, yaşayan tüm bireylerin kimseye ihtiyaç duymadan kamusal hizmetlerin tümüne ulaşabilmeleri ve bunları kullanabilmeleri, kısaca toplumsal yaşama katılabilmeleri, için kentsel hizmetlerde alınması gereken tüm tedbirleri içerdiğini söyledi.
Türkiye’nin hayata geçirdiği her projede erişilebilirliği temel bir mesele olarak ele aldıklarını anlatan Karaismailoğlu, “Bu projeleri gerçekleştirirken de kapsayıcı, çevreci, akıllı ve entegre hareketliliğe imkân veren ulaştırma sistemlerini sağlamaya yönelik politikalarımızı bütüncül bir yaklaşımla geliştiriyoruz. Bunu yaparken de insan odaklı hareket ediyor, hiçbir vatandaşımızı geride bırakmamak için tüm paydaşlarla birlikte var gücümüzle çalışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Adil Karaismailoğlu, Türkiye’de erişilebilirlik yılı ilan edilen 2020’de, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, akademi ve diğer tüm paydaşlarla birlikte çalışarak “Erişilebilir Ulaşım Stratejisi ve Eylem Planı’nı” hazırladıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “Eylem planımızdaki stratejik amaçların başında, erişilebilirlik faaliyetlerinin yürütülmesinde yerel yönetimlerle etkin iş birliği yer alıyor. Ayrıca, farkındalığın artırılması ile tüm ulaşım türlerinde alt ve üst yapılar ile araçların erişilebilirliğinin iyileştirilmesine de büyük önem atfediyoruz. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12’si engelli bireylerden oluşuyor. 65 yaş üstü nüfusumuz ise toplam nüfusun yüzde 9,5’ine tekabül ediyor.
Engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın sosyal hayata katılmaları ve ulaşım hizmetlerinden eşit koşullarda yararlanabilmesi ile toplu taşıma araçlarından ücretsiz veya indirimli faydalanması ülkemizde kanunla düzenlenmiştir.
Halihazırda, engel gözetmeyen bir ulaştırma hizmeti sunmak gayesiyle, “Herkes için hareketlilik mobil uygulaması” projesini geliştiriyoruz. Uygulama ile tüm ulaşım modlarında hareket kabiliyeti kısıtlı bireylerin, seyahat planlamadan biletlemeye, canlı destek modülünden refakatçi modülüne kadar ulaşım sürecine ilişkin tüm ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz.” dedi.
Kent içi ulaşım altyapılarının oluşturulmasında belediyelerimizi yalnız bırakmıyoruz
Kovid-19 salgınından çıkardıkları derslerle, kalabalıklaşan şehirleri, tüm erişilebilirlik ihtiyaçlarını karşılamak üzere yeniden tasarladıklarını anlatan Bakan Karaismailoğlu, “Biz, şehirlerimizin erişilebilir, güvenli, verimli, düşük emisyonlu ve emisyon üretmeyen ulaşım ağlarına kavuşturulmasında hükümet olarak belediyelerimize üç farklı aşamada destek veriyoruz. Öncelikle belediyelerin Sürdürülebilir Kent içi Hareketlilik Planlarının hazırlanması ve şehir içi akıllı ulaşım sistemlerinin uygulanması gibi projelerine mali kaynak ve finansal destek sağlıyoruz.” dedi.
Karaismailoğlu başta İstanbul olmak üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından değişik illerde üstlenilen kent içi raylı sistemlerin uzunluğunun 800 km’yi aştığını hatırlatarak, “Kent içi ulaşım altyapılarının oluşturulmasında belediyelerimizi yalnız bırakmıyoruz.” İfadesini kullandı.
Dünyanın en önemli projelerinden biri olan Marmaray ile iki kıtayı birbirine deniz altından bağladıklarını ifade eden Karaismailoğlu, aynı zamanda gerek ülke içindeki ulaşım gereksinimleri gerekse ulaştırma koridoru üzerinde bulunan bir ülke olarak yük taşımacılığından kaynaklı ulaştırma gereksinimlerine yönelik planlamalar da yaptıklarını belirtti. (AA)