Doğuştan sağ ayağı ampute olan Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Çiğdem Sayın, Antalya’da deprem yardımlarının toplandığı Özgecan Aslan Gençlik Merkezinde gönüllü çalışıyor.
“Asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlere Diyarbakır’da yakalanan afetzede ailenin engelli kızı 23 yaşındaki Çiğdem Sayın, üniversite eğitimi için bulunduğu Antalya’da ilk günden itibaren depremzedelere yardım edebilmek için uğraş veriyor.
Özgecan Aslan Gençlik Merkezinde gönüllü çalışan Sayın, toplanan yardım malzemelerini önce kayıt altına alıyor, sonra da kolilere yerleştiriyor.
Çiğdem Sayın, ilk gün saat 05.00 sıralarında telefonla arayan annesinden deprem olduğunu ve evleri yıkıldığı için sokakta kaldıklarını öğrendiğini söyledi.
Ailesinin yanına gidemediği gibi onları da Antalya’ya gelmeye ikna edemediğini belirten Sayın, bir şey yapamadığı için üzüldüğünü anlattı.
Bu sırada arkadaşlarının Özgecan Aslan Gençlik Merkezindeki çalışmalara yardım ettiğini öğrenince hemen kendisinin de gönüllü olduğunu dile getiren Sayın, şöyle konuştu:
“Burada yardımseverler tarafından yapılan yardımları önce istifleyip sonra da paketleyerek depremzedelere gönderdik. Antalya’ya gelen depremzedelerle görüştüğümde gözlerindeki umut ışığını gördüm. Gözlerindeki umut ışığı beni daha çok çalışmaya sevk etti. Gücümün yettiğince iş yapmaya çalışıyorum. Bir şekilde yaşama tutunup devam etmek zorundalar. Gelen depremzedelere çok güzel bir şekilde yaklaşmaya çalıştım. Depremde maalesef kolunu, bacağını kaybeden insanlarımız da var. Onlar için de sahadayız.” dedi.
Sayın, ilk günlerde gıda, giyim ve barınma gibi ihtiyaçları olan depremzedelerin artık daha çok psikolojik desteğe gereksinim duyduğunu kaydederek, “Burada psikolojik destek de sağlıyoruz ama insanlar çok ağır bir durumda. Bu durumu atlatmak için tekrardan hayata dönmeleri ve umutlu olmaları gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Depremde yaralanarak engelli kalan depremzedelere eksikliklerini kabullenmeye başlamaları tavsiyesinde bulunan Sayın, “Giden bir daha geri gelmiyorsa onun için üzülmeye gerek yoktur. Var olanlarla mutlu olmak zorundasınız. Her şeye rağmen yaşamaya devam ediyorsak bir anlam içeriyordur. O anlamı bulup, onun yolunda ilerlemeleri gerekiyor.” ifadelerini kullandı. (AA)