Türkiye görme engelli Fulya Akkaya’yı 2017 yılında düzenlenen Üniversite sınavında, o zamanki adıyla LYS yani Lisans Yerleştirme Sınavı’nda 5 puan türünde birden elde ettiği birincilikle tanıdı. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden bu yıl mezun olan Akkaya daha üniversiteyi bitirmeden dünyanın en büyük finans kuruluşlarından biri olan J.P Morgan’ın Türkiye ofisinde staja başladı. Henüz stajı bitmeden dünya devi teknoloji şirketi Microsoft ve uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey de Akkaya’nın peşine düştü. Üstelik Akkaya’nın başarısı bunlarla da sınırlı değil. İş hayatına devam ederken bu yıl yeniden Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)’ye giren görme engelli Fulya Akkaya, sınava giren 3 milyon 8 bin 287 aday arasından 763’üncü oldu ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı.
Ev hanımı Berlin ve şeker fabrikasından emekli Osman Akkaya’nın iki kızından biri olan Fulya Akkaya İstanbul’daki üniversite yılları başlayana kadar Konya’daydı. İlkokul ve ortaokulu Adnan Hadiye Sürmegöz Ortaokulu, liseyi Konya Meram Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Matematik en büyük tutkusu, ders çalışırken en büyük destekçisi ise annesiydi. Eğitim hayatı boyunca doğuştan gelen görme kaybı karşısına zorluklar çıkarsa da o hep zekasıyla ve çalışkanlığıyla ön plana çıktı. 24 yaşında dünyanın en büyük firmalarının dikkatini çekmeyi başaran Akkaya eğitime olan aşkını“ben her güne öğrenmek için uyanıyorum” diyerek anlatırken engeline rağmen elde ettiği başarılarla ilgili ”Çok çalışmamın karşılığı olarak şimdi önümde 3 dev şirket var.Microsoft’u seçersem finans analisti, McKinsey’i seçersem finans danışmanı olarak görev yapacağım. J.P Morgan’da devam etme ihtimalim de var. Hangi tarafta ilerleyeceğim konusunda kararsızım, böylesine büyük iş imkanları beni çok mutlu ediyor” diyor.
ÜNİVERSİTEDEKİ ÇALIŞMALARIM KAPIYI AÇTI
Başarılı bir kariyer için yolun başında olduğunu söyleyen ve hedeflerini büyük tutan Akkaya üniversitedeki çalışmalarının getirisini şöyle özetliyor; ”Okulum bitmeden, Ocak ayında başladığım J.P Morgan’da müşterilerin yatırımlarını yönettiğimiz, Türkiye makroekonomik raporlarını okuyup özetleyip raporladığımız bir departmanda görev yapıyorum. Bana bu kapıyı açan üniversitede yaptığım finans çalışmaları ve öğrendiğim İngilizce, Fransızca ve İtalyanca olmak üzere 3 dil oldu.
GÖRME ENGELLİ OLMAMI SORUN ETMEDİLER
İş görüşmeleri sırasında zorlu mülakatlardan geçtim. İlk sorum görme engelli olmamın bir sorun olup olmayacağı oldu. Onlar da hiçbir sorun olmadığını söylediler. Görme engelli olmamı sorun edecek bir şirkette asla çalışmam. Bilgisayar kullanırken ekran okuyucu programlar kullanıyorum, klavyede bir şey yazarken ya da okurken bana seslendiriyor. Yardıma ihtiyaç duymadan işlerimi yapabiliyorum.” dedi.
YURTDIŞINI DÜŞÜNMÜYORUM
Global firmalardan aldığı teklifleri değerlendirirken Türkiye’deki ofislerinde çalışmayı öncelikleri arasında tutan Akkaya; “Türkiye’yi ve ailemi çok seviyorum. Belki deneyim kazanmak için yurtdışında birkaç yıl kalabilirim ama temelli gitmeyi düşünmüyorum.” diye ekledi.
‘ZATEN GÖRMÜYOR SINAVA ALMAYALIM’ DİYENLER OLDU
Eğitim öğretim hayatının ilk yılarında zorlandığını, liseye geçince her şeyin daha kolay olduğunun altını çizen Akkaya ailesinin kendisine verdiği desteği de öne çıkararak şöyle konuştu; “İlkokul ve ortaokul yıllarıma bakınca en güzel yıllarımdı diyemem. Her zorlukla yeni yeni tanıştığım zamanlardı. Bilinçaltım beni başarılı olma, beğenilme, takdir edilme isteğine yönlendirdi. O yıllarda ‘Zaten görmüyor sınava almayalım’ diyenler bile olmuştu. Azimli karakterim o yıllarda şekillendi çünkü insan ister istemez başarılarla kendini ispatlaması gerektiği hissine kapılıyor. İnsanlar sizin bir şeyler başardığınızı gördükten sonra hayat daha kolay oluyor. Bu nedenle lise hayatım çok daha güzel geçti. Daha önce konuları, görebilen öğrencilerine betimlemek zorunda kalmadan anlatan öğretmenlerim her şeyi tek tek betimleyerek anlatmayı öğrendi.
HER ŞEYİ ANNEMLE BİRLİKTE BAŞARDIK
İlk girdiğim üniversite sınavına hazırlık sürecimde en büyük yardımcım ailemdi. 2017’de birinci olduğum sınava ve bu yıl 763’üncü olduğum sınava liseyi bitirmemiş olan annemle birlikte hazırlandık. Özellikle matematik ve geometri çalışırken sembolleri bilmediği için tarif ediyordu. Benimle birlikte annem de öğrendi. Şu an sınava girse birçok kişiyi geçeceğine eminim. Özellikle sözel derslerde çok başarılı. Annemden hırsımı, babamdan sakinliğimi, ablamdan da yaratıcılığı aldığımı düşünüyorum. Üniversite sınavında birinci olmak benim hedeflediğim bir şey değildi. Olduğumu öğrendiğimde etrafımda bana destek olan insanların da emeklerinin karşılığını aldığını düşündüm ve bu beni ayrıca mutlu etti.” dedi.
KARİYER İÇİN DEĞİL ÖĞRENMEK İÇİN OKUYACAĞIM
Bu sene düzenlenen YKS’de ilk bin içinde kendine yer bulmayı başaran Akkaya kariyer basamaklarını tırmanırken, eğitimine de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde devam edecek. Sınava hiç hazırlanmadan girdim diyen Akkaya, ‘Bakalım, hatırlıyor muyum’ diye düşünerek girdiğim sınavda 763’üncü oldum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ilk ve tek tercihimdi. Kariyer için değil öğrenmek için okuyacağım çünkü hukuka ilgim hep vardı. Tamamen yabancı bir alanda olmak bana merak hissi ve heyecan veriyor. Kazandığım gün en çok sevinenlerden biri babam oldu çünkü hep hukuk okumamı istiyordu. (Hürriyet)