AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.
MYK toplantısının başlangıcında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kapsamlı bir değerlendirme yaptığını ifade eden Çelik, toplantıda iç ve dış politikayla ilgili gelişmelerin de ayrıntılı şekilde paylaşıldığını söyledi. Çelik, MYK toplantısının büyük bir kısmında teknolojik gelişmelere ilişkin AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri’nin sunum yaptığı belirtti.
Sunum çerçevesinde dijital siyaset ve metaverse teknolojisinin MYK toplantısında geniş bir şekilde ele alındığı vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir konuya dikkat çekmek istiyoruz o konu da şudur, dijitalin siyaseti diyoruz dijital siyaset demiyoruz. Bunun sebebi tabii ki dijital gelişmeleri pek çok siyasi parti kendi parti bünyesi içerisinde kullanıyor. Dijitalin, dijital mecraların siyasette kullanılması çok güçlü bir boyut oluşturdu siyaset için ama bu tabii sadece işin tüketim kısmıyla işin sadece iletişim kısmıyla ilgili bir konu. AK Parti olarak biz sadece dijital siyaset değil dijitalin siyaseti dediğimiz tüm bu gelişmelerin siyasete etkisinin, topluma etkisinin ve insanlık hayatına etkisinin neler olabileceği üzerinde de geniş bir çerçevede değerlendirme yapıyoruz.”
Çelik, bu konuyu çok yakından takip etmeleri gerektiğini belirterek, “Çünkü doğrudan insan tanımıyla mülkiyet tanımıyla dinle geleneksel kurumlarla ülke tanımıyla mülkiyet tanımıyla ilgili yeni boyutların açıldığını, bu boyutların bir kısmının son derece pozitif sonuçlar doğurduğunu ama bu yeni boyutlarla birlikte de yeni tehditlerin güçlü bir şekilde ortaya çıktığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dijitalin siyasetinin arkasındaki tehditlere karşı Türkiye’nin hazırlıklı olması, insanların ve toplumun korunması gerektiğini aktaran Çelik, burada ortaya çıkan fırsatlarla ilgili olarak da gençler başta olmak üzere topluma mal edilmesi konusunda, hukuki, siyasi çerçevenin ve farkındalığın nasıl oluşturulacağının değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Korkunç bir tablo var burada”
Ömer Çelik, Diyarbakır anneleri ile ilgili gündemi her zaman takip ettiklerini, dağa kaçırılan çocukların istatistiklerine baktıklarını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: “Gerçekten korkunç bir tablo var burada. Bunların çoğu 18 yaşından, 15 yaşından küçük. Bunların üçte biri kimi zaman çeşitli dönemleri alırsak, yarısı kız çocuğu. Küçük çocuklar bunlar. Daha da ilerisi bazıları engelli, görme engelli olan ve başka tür engelleri olan çocuklar. Aslında terörün ne kadar acımasız bir yüzü olduğunu Türkiye’deki en ufak olayda, o olayı çarpıtarak sesi çıkanların terör örgütünün insan haklarını, çocuk haklarını bu şekilde ihlal etmesi karşısında sessiz kalmasının aslında nasıl vicdansız bir strateji olduğunu, nasıl iki yüzlü bir strateji olduğunu net gösteren unsurlardan bir tanesi bu. Bu bakımdan Türkiye’nin terörle mücadelesi, dünyanın en meşru mücadelelerinden biridir.” (AA)