Engelli olma hali, insanların engellilikleri yüzünden değil, objektif yaşam koşullarındaki olumsuzluklar nedeniyle, yani toplumsal koşullara bağlı olarak oluşur. Engellilerin toplumsal yaşama tam katılımlarının sağlanmasına yönelik kamusal alanda iyileştirmelerin yapılması, onların çalışan, kazanan ve kendilerine yeten bireyler olmaları için desteklenmeleri toplumsal yaşamın bir gereğidir. Bu minvalde Memur-Sen olarak, insan merkezli anlayışımızın gereği ülkemize ve milletimize karşı da sorumluluklarımız olduğu inancıyla; başta engelli kamu görevlileri olmak üzere engelli bireylerin sosyal, kültürel ve toplumsal alanda yaşadıkları sorunlara ilişkin çalışmalar yürütmekte, yaşam standartlarının, çalışma şartlarının iyileştirmesi için araştırmalar gerçekleştirmekte, elde edilen verileri talep ve teklife dönüştürmekteyiz.
Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Hakları Beyannamesinde; saygı görme ve değer verilme, özgüvenin artırılmasına katkı verme, öğrenim görme, çalışma hayatına katılma, aile ve sosyal yaşam kurma, ayırımcı tedaviden korunma gibi temel haklara vurgu yapılmıştır. Sosyal politikaların gelişimi ile birlikte de bugün engelli bireylerin toplumla bütünleşmesini sağlamak ve sosyal hayata katılımlarını arttırmak için; tıbbi tedavi ve iyileştirme hizmetlerinden yararlandırılmaları, özel eğitim ihtiyacı olanlara eğitim hakkının verilmesi ve işgücü niteliği taşıyan engellilerin mesleki rehabilitasyon doğrultusunda emek piyasasına katılmalarının sağlanması elzemdir.
Başta engelli kamu görevlileri olmak üzere engelli bireyler; ortez, protez, insülin pompası, işitme cihazı ve pilleri vb. tıbbi yardımcı araç gereçlerin temin edebilmesi noktasında ekonomik yönden çok büyük sıkıntı çekmektedirler. Geniş anlamda insan hakları, dar anlamda sosyal haklar bağlamında özel ve kamusal haklar bütün vatandaşlara eşitlik ilkesi doğrultusunda verilirken, dezavantajlı sosyal gruplar bunlardan fırsatta eşitlik ilkesine göre yararlanabilmelidirler. Bu çerçevede, engelli bireylerin yaşam standardını yükseltecek, ekonomik yönden destekleyecek, toplumsal alana katılımlarını artıracak ve engellilerle ilgili alınacak pozitif edinimlerin eşitlik ilkesine uygun nitelikte olmasını sağlayacak tekliflerimizi 12.08.2022 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na ve Sağlık Başkanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na ilettik.
Engelli bireylerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için ihtiyaç duydukları tıbbi cihazlara temin ve tedarikin kolaylaştırılması noktasında başta Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) olmak üzere ilgili mevzuatta değişikliğe gidilmesi gerektiğini içeren tekliflerimiz;
1) Engellilerin kullandığı tıbbi malzeme, vücut dışı protez ve ortezlerden, görmeye yardımcı tıbbi malzemelerden, sağlık raporunda hayati öneme haiz olduğu belirtilmeyen diğer protezler ve ortezlerden, tekerlekli sandalye, implant, işitme cihazı ve insülin cihazları ile bunların yedek parça ve sarf malzemelerinden katkı payı alınmayacak şekilde mevzuat düzenlemesi yapılması,
2) Engellilerin kullandığı tıbbi malzeme, protez, ortez, tekerlekli sandalye ve sarf malzemelerinin, Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği Ayakta Tedavilerde Kullanılan Tıbbi Malzemeler Maddesi 17’inci fıkrasında belirtilen gazilerde olduğu gibi SGK ödenekleri yapılacak şekilde mevzuat düzenlemesi yapılması,
3) Engellilerin ayakta tedavilerinde kullanılan ortez, protez, tıbbi malzeme ve sarf malzemeleri ile bu cihazların bakım ve onarımı giderlerinin iyileştirilmesi,
4) Engellilerin kullandığı tıbbi malzeme, protez, ortez, tekerlekli sandalye ve sarf malzemelerinin, Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği Eki EK-B-2 Ödenmeyen malzemeler listesi 11. sıradaki “spor protezi” ifadesinin çıkarılması, yine Tebliğ’in Ek-3/C-5 maddesinde belirtilen özellikli tekerlekli sandalyeler EK-3/C maddesinde yer alacak şekilde düzenlenmesi,
5) Gaziler için SGK ödemesi yapılan EK-3/C-5 maddesinin engelliler için de SGK ödemesi yapılacak şekilde mevzuatın yeniden düzenlemesi ve Ek -3 C/2’deki Op 1458 kodlu ve benzeri protez bedellerinin emeklilere de ödenmesinin sağlanması,
6) Kaliteli işitme cihazı ödemesinin yapılması ve işitme cihazı pillerinin 6 ayda bir ödemesinin yapılabilmesi için mevzuat değişikliğini gerçekleştirilmesi,
7) 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 63’üncü maddesinde düzenleme yapılarak, ilgili maddedeki hususlarla ilgili belirlemeye ilişkin olarak yetkili Konfederasyonun da görüşlerinin alınması,
8) Engellilerin kullandığı tıbbi malzeme, protez, ortez, tekerlekli sandalye ve sarf malzemelerinde Sağlık Uygulama Tebliğince karşılanmayan kısım olmayacak şekilde mevzuat düzenlemesi yapılması veya kurum çalışanları için karşılanmayan kısımların kurumlarınca, emekliler ve sağlık haklarından ücretsiz faydalanan gelir düzeyi düşük kesimler için ise Sosyal Yardımlaşma Vakıflarınca karşılanmasının sağlanması,
9) 5510 sayılı Kanunu’nun Fiilî Hizmet Süresi Zammı başlıklı 40’ıncı maddesinin; engelli çalışanlar için yıllık 90 gün olarak uygulanması ve en yüksek olan bentten fiilî hizmet süresi zammı uygulamasına cevaz verecek şekilde düzenlenmesi, şeklinde yazılı olarak ilgili kurumlara iletilmiştir.
Öte yandan, başta engelli kamu görevlileri olmak üzere engelli bireylerin, engellilik durumlarına göre araç tercihinde bulunmak istemelerine rağmen ÖTV indirimli alabilecekleri araçlara ilişkin fiyat kısıtlamasıyla ve süre sınırlamasıyla karşı karşıya olmaları sebebiyle yaşadıkları mağduriyetler ortadadır.
21 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan değişiklikle, engeli bulunan bireylere uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyet sınırı 450.500,00-TL olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, 26 Temmuz 2022 tarihli ve 31904 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile Bakanlar Kurulu’nda olan ÖTV tutarını artırma ve azaltma yetkisi Cumhurbaşkanı’na devredilmiştir.
Son dönemlerde gündemimizin tamamen merkezinde olmakla birlikte özellikle koronavirüs ve neden olduğu pandeminin de etkisiyle yaşanan fiyat artışları, küresel düzlemde arz noktasında yaşanan krizler ve buna bağlı olarak motorlu taşıt üretiminin durma noktasına gelmesi; kur ve faiz tarafındaki artışlara, motorlu taşıtlardaki ÖTV oranlarının ve tutarlarının artmasına, engeli bulunan bireylerin yararlandırıldığı ÖTV muafiyetinin etkisini yitirmesine ve yararlanılacak araç türünün azalmasına neden olmuştur. Bunun sonucunda, muafiyetten yararlanan kişi sayısında da azalma gerçekleşmiş, engeli bulunan bireyler açısında da ihtiyaçlarını karşılar nitelikte araç temini konusunda muafiyetin gerekçesiyle uyuşmayan sınırlamalar fiilen oluşmuştur.
Nitekim belirlenen muafiyet sınırı tutarında engelli bireyler için alınabilecek ve kullanılabilecek uygun araç sayısı da oldukça azdır. Bu mağduriyetin giderilmesi ve engeli bulunan bireylerin durumlarına uygun araç tercih ve temin etmesine dönük engellerin azaltılması, imkânların artırılması için yeni bir değişiklik ve düzenleme ihtiyacı bulunmaktadır. Engeli bulunan bireylerin yararlanmasında engel oluşturan, ÖTV muafiyeti yönüyle de muafiyetin etkisini yitirmesine sebep olan, engeli bulunan bireylerin sosyal hayata ve çalışma hayatına katılımında zorluklar yaşamasına gerekçe oluşturan, yasal bir hakkın kullanılmasını imkânsızlaştıran ÖTV muafiyetine ilişkin üst sınır tutarı belirleme uygulamasının yeniden değerlendirilmesi için de 12.08.2022 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na tekliflerimiz yazılı olarak ilettilmiştir.
Memur-Sen olarak, sosyal değişimi mümkün kılacak sosyal hukuk devleti anlayışımız gereği hazırladığımız tekliflerin engelleyici mevzuatın ortadan kaldırılmasını, muafiyete ilişkin üst sınır tutarının yeniden belirlenmesini sağlayacağına inanıyoruz. Hem yasal zeminde eşitliğin sağlanması, hem de hayatın bütün alanlarına adil katılımın desteklenmesi noktasında kapsayıcı, uygulanabilir ve sürdürülebilir düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve dezavantajlı sosyal grupların bunlardan fırsatta eşitlik ilkesine göre yararlanabilmeleri için konuların takipçisi olmaya devam edeceğiz.