Güzel Atlar Ülkesinde Özgürleştiren Engelli Eğitimi

Engelli Gündem Magazin

Kapadokya’da eşsiz peri bacalarının ortasında bambaşka bir okul var. Atları, meyve-sebze bahçeleri, açık mutfağı, dans atölyeleri ile engelli çocuk ve gençler için özgür bir yaşam tasarlayan bir okul.

Sağlığa odaklı birçok sivil toplum kuruluşunun benzer hikayesi var aslında… Eskiler “İnsanın dili ağrıyan dişine gider” derler. Kapadokya Engelli Yetenekler Derneği’nin (KEYDER) hikayesi de böyle. Kapadokya’da doğup büyüyen birçok genç gibi halı satmak ve otelcilikle hayatını devam ettiren Hasan Kalcı’nın 2011 yılında kucağına aldığı Kaan ile başlıyor yolculuk.

Kaan farklılıklarıyla güzel bir çocuk. Down Sendromu teşhisi konulduğunda Kalcı ailesi için bambaşka bir süreç başlar. Hasan Kalcı o dönemi anlatırken 11 yıl öncesine gidiyor:

“Üç yıl nasıl yaşadığımı bilemedim. O güne kadar engellilerle ilgili bir şey bilmiyordum. O dünyanın nasıl olduğu hakkında fikrim yoktu. Kendimi, o güne kadarki hayatımı sorguladım. Deli gibi araştırmaya başladım. Gitmediğim yer, konuşmadığım hoca kalmadı. Yaklaşık 30 bin kilometre yol yapmışım. Gördüklerimin hiçbiri beni tatmin etmedi. Bu çocuk benden sonra ne olacak sorusu beni delirtiyordu. Sonra anladım ki engelli evladı olan her ebeveyn aynı sorunun yanıtını arıyor. Öyleyse bizden sonraya onları hazırlayacak bir okul açmalıyım diye düşündüm. İşte KEYDER böyle kuruldu.” dedi.

ÖZGÜVEN ODAKLI BİR EĞİTİM

KEYDER’in engellilere ücretsiz sunduğu eğitim ile amaçlanan, alternatif ve müfredatsız bir gelişim modelinin de mümkün olduğunu göstermek. Kapadokya’da peri bacalarıyla iç içe, 17 bin dönümlük arazi üzerine kurulu okul tam bir kampüs. Little Prince Academy adıyla kurulan bu kampüste kadrolu eğitmenlerin yanı sıra Japonya dahil dünyanın dört bir yanından gelen gönüllüler çalışıyor.

Engelli çocukların kullanımını özellikle teşvik eden bir mutfak var. Bize de onların pişirdiği keklerle bir ziyafet çektiler. Hasan Kalcı, “Burada gelen anneler çocuklarının eline daha önce domates dahi vermemiş, bıçak tutabildiklerini gördüklerinde hepsinin gözleri doldu” diyor. İşte hedeflenen farkındalık da bu. Başka neler var kampüste? Dans ve sahne sanatları atölyesi, okuma salonu, müzik atölyesi 12 atölye arasında öne çıkanlar. Çocuklar en çok sahneyi seviyorlarmış. Bir de aynalarla dolu dans atölyesini. “Kendilerini izlemek hoşlarına gidiyor, özgüvenlerini artırıyor” diyor Kalcı.

ÜRETEN ÇOCUKLAR HUZUR VEREN ATLAR

Ayrıca tam da Kapadokya’nın adına yakışır daha çok beyaz atlarla dolu bir bölüm var. Kalcı atların önemini şöyle anlatıyor:

“Sadece atlar için gelen, araçtan iner inmez atların yanına koşan öğrencilerimiz var. Atlar bir şekilde onlara huzur veriyor. Kendisinden daha büyük bir varlığa hükmedebilmek özgüvenlerini güçlendiriyor.” Bir de işin üretim boyutu var. İşe yaradığını fark eden çocukların yaşamlarına bambaşka bir yol çizdiklerini anlatan Hasan Kalcı, üretimin kapsamını anlatırken, “Burada meyve ve sebze bahçemiz var. Ekim-dikim yapıyorlar. Meyveleri topluyor, yıkıyor, reçel yapımına katılıyorlar. Ürettiklerini satın aldığımızda çok mutlu oluyorlar” diyor.

EBEVEYNLERE YOL GÖSTERİLİYOR

Little Prince Academy eğitmenlerinin asıl amacı engelli çocuk kadar ailenin de yeteneği keşfetmelerini sağlamak. Bunun için Kapadokya dışında yaşayanlar için bir “Kendini Keşfet” projesi yürütüyorlar. Bu projeye 11 yaşından küçükler ve ağır engeli olanlar kabul edilmiyor. Çünkü coğrafya, bazı bedensel engeller için zorlayıcı olabiliyor. Aileler için peri bacalarının içine oyulmuş odalar, tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri şekilde tasarlanmış. Hasan Kalcı’nın programın etkileriyle ilgili gözlemleri şöyle: “Aileler burada kaldıkları bir hafta içinde çocuklarının neler yapabildiğinin farkına varıyorlar. Ebeveynlere de bazı şeyleri özgürce denemeleri için bir fırsat sunuyoruz. Onların da hayatını kolaylaştırmaya yönelik deneyimler için çalışıyoruz.”

“HAYALİM HER ŞEHİRDE BİR LPA OLMASI” KEYDER

Little Prince Academy’nin resmi açılışı geçtiğimiz hafta yapıldı. Down Sendromlu oğluyla engelli yaşam hakkında farkındalık yaratmaya odaklı projelerde yer alan pop sanatçısı Özgün, açılışta bir konser verdi. Konserde Özgün’e KEYDER’de piyano çalmayı öğrenen öğrenciler de eşlik etti.

Haftada yaklaşık 50 öğrenciyi kabul eden okul, bu öğrencileri tamamen ücretsiz alıyor. Bağış yerine ayni yardımlara açık olduklarını söyleyen Hasan Kalcı’nın söylediğine göre bugüne kadar yapılan 7 bin 500 aktiviteyle bin 200 çocuğa dokunulmuş. Okuldaki modelin yurtdışından da ilgi gördüğünü söyleyen Hasan Kalcı, “Hayalim bütün şehirlerde böyle okullar olması” diyor. (Dunya.com)

Loading