Bakanlık, Görme Engellilerin İtirazını Haklı Buldu: Noterlere ‘İki Şahit’ Uyarısı

Görme engelliler noter işlemlerinde “iki şahit” istenmesine karşı Danıştay’da dava açtı. Adalet Bakanlığı’nın ise davaya müdahil olduğu ortaya çıktı

Adalet Bakanlığı’nın, okuma-yazma bilen görme engellilerden “iki şahit” istenmemesi konusunda  Noterler Birliği’ni uyardığı ancak noterlerin bunu dikkate almadığı ortaya çıktı. Engelliler, Noterler Birliği’nin konuya ilişkin genelgesinin iptali için Danıştay’a açtıkları davanın sonucunu bekliyor.

Milliyet’in gündeme getirdiği görme engellilerden noterlerde iki şahit istenmesi konusuna Adalet Bakanlığı’nın daha önce müdahil olduğu ortaya çıktı. Milliyet’in ulaştığı bilgiye göre engelli dernekleri bakanlığa başvurarak noterlerin okuma-yazma bilen ve imza atabilen görme engellilerden iki şahit istemesi uygulamasına son verilmesi talebinde bulundu. Başvuruyu işleme alan Adalet Bakanlığı, Noterler Birliği’ne gönderdiği yazıda; BM’nin “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme”ye vurgu yaparak engellilerin tüm yaşam alanlarında diğer bireylerle eşit koşullar altında hak ehliyetine sahip olduğunu belirtti. Yazıda “görme engelli kişilerin tek başlarına imzalarıyla bağlayıcı işlem yapabilecek-lerini kural haline getirdiği ancak talepleri halinde tanık bulundurabilecekleri” hatırlatıldı.

Bakanlık, ilgili kanun ve yönetmeliklerdeki hükümlere de dikkat çekerek, “Görme engellilerin, imza atabilen görme engelliler ve imza atamayan görme engelliler olarak farklı kategorilerde değerlendirilmesi gerektiği; ‘imza atamayan görme engelliler’den, okuma yazma bilmediği için imza atamayanların; ‘imza atabilen görme engelliler’den ise okuma yazma bilen ve imza atabilen görme engellilerin anlaşılması gerektiği ve imza atabilen görme engellilerin noterlik işlemlerinde 73. madde uyarınca talepleri halinde tanık bulundurabilecekleri düşünülmektedir” ifadelerini kullandı.Bakanlık, görme engellilerin yaşamını kolaylaştıran gelişen teknolojik imkanlara da dikkat çekerek, eğitim almış, mesleki kariyer sahibi, telefonuna e-posta yoluyla iletilen evrakın içeriğine vâkıf olmasına olanak sağlayacak teknolojik imkanlara sahip pek çok görme engelli vatandaş bulunduğuna vurgu yaptı. Bakanlık, şu yorumda bulundu: “Bu itibarla, görme engelli bir bireyin, ilgilisi olduğu düzenleme şeklinde bir noterlik işlemi yapılırken iki tanık bulundurulmasını arzu etmemesi ve imza atabilmesi durumunda, noterin ilgilinin gerçek isteği hakkındaki beyanını yazdıktan sonra görme engelli vatandaşın hazırlanan işlemin içeriğine teknolojik imkanlardan faydalanarak vâkıf olması sağlanıp bu hususun da tutanağa geçirilmesi halinde, işlemin iki tanık huzurunda yapılması uygulamasına gerek bulunmadığı gibi bu yönde mevzuat değişikliğine de ihtiyaç olmadığı değerlendirilmektedir.” dedi.

Noterler Birliği’ne aynı konuda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın da uyarı yazısı gönderdiği öğrenildi.

DANIŞTAY’A DAVA AÇILDI

Engelsiz Erişim Derneği başta olmak üzere görme engellilerin kurduğu STK’lar, noterlerin “iki şahit istemesine” dayanak oluşturan Noterler Birliği’nin 2019/5 sayılı genelgesinin iptali için Danıştay’a dava açtı. Başvuruda tüm uyarılara rağmen noterlerin uygulamada direndiğine dikkat çekildi. Görme engelliler, Danıştay’dan çıkacak kararı bekliyor.

‘HAYATA VE HAKSIZLIKLARA KARŞI BİZLER KÖR DEĞİLİZ’

Milliyet’e konuşan Engelli Erişim Derneği Başkanı Nurşen Korkmaz, noterlerin kendi çıkarlarına göre mevzuatı yorumladığını, bakanlıkların tutumuna rağmen yasaya aykırı uygulamaları sürdürdüğünü ifade etti. Korkmaz, noterlerin okuma-yazma bilmeyen vatandaşlarla görme engellileri aynı kategoriye soktuklarını belirtti. Görme engellilerinin ‘hayata ve haksızlıklara karşı kör olmadığını’ vurgulayan Korkmaz, şunları kaydetti: “Kör birey herkes kadar insan haklarına sahiptir. Onun tek farklılığı yaşamını sürdürürken kullandığı yöntemlerin farklı olmasıdır. Siz Latin harfleriyle okur yazarsınız, biz Braille alfabesiyle yaparız. Siz gözünüzü kullanarak görsel işlem yaparsanız, biz; baston, teknoloji ve diğer araçlarla yaparız. Aramızdaki tek fark kullandığımız yöntemlerdir. Körlük bir eksiklik değildir. Biz de herkes kadar eşit hakları sahibiz, hiçbir farklılığımız yok. Tek farkımız kullandığımız yöntemler. Hiç kimse tam eksiksiz değil. Herkesin farklılığı vardır hayatta.” dedi. (Milliyet)

Loading

Skip to content