Engelliler Konfederasyonu, Basın Açıklaması Düzenledi

Engelliler Konfederasyonu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında yürüyüş gerçekleştirerek engellilerin sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Engelliler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özsaygı, engellik aylığının yalnızca 1124 lira olduğunu söyleyerek, “Bir engelli birey bu parayla ayda sadece 225 adet ekmek alabiliyor. Engelli aylıkları 2022 sayılı muhtaçlık yasasına göre değil, temel bir insan hakkı olarak SGK kapsamında ödenmelidir. Engelli aylıkları asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır” dedi.

Kolej Meydanında bir araya gelen engelliler ve aileleri, Sakarya Caddesine yürüyüş gerçekleştirdi. Sakarya Caddesinde yapılan açıklamada konuşan Engelliler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özsaygı, Türkiye’de toplam  5 milyon 841 bin 180 engelli kişinin yaşadığını ifade etti. Buna karşın çalışan engelli sayısının, Temmuz 2022 verilerine göre özel ve kamuda çalışanlar olarak 140 bin 32’sinin işçi, 65 bin 662’sinin memur olmak üzere toplam 206 bin 294 kişi olduğunu belirten Özsaygı,  “Çalışan ve engelli aylığı alan engellilerin toplamı 936 bin 165 kişidir. Resmi verilere göre bile 4 milyon 905 bin 15 engelli birey hiçbir temel yaşamsal hakka sahip değildir. Türkiye’de iş gücüne katılım oranı yüzde 53 iken engellilerin katılım oranı yüzde 22,1’dir. Bu oran kadın engellilerde yüzde 12,5 düzeyindedir. 4857 sayılı yasanın 30. maddesinde ifadesini bulan engelli çalıştırma zorunluluğu kotası yüzde 6 olarak düzenlenmelidir. Kamu ve özel sektördeki boş kadrolar derhal doldurulmalıdır. 2022 Sayılı Muhtaçlık yasası gereği engelli aylığı alan bireylere verilen aylık Aralık 2022 itibariyle sadece 1124 liradır. Bir engelli birey bu parayla ayda sadece 225 adet ekmek alabiliyor. Engelli aylıkları 2022 sayılı muhtaçlık yasasına göre değil, temel bir insan hakkı olarak SGK kapsamında ödenmelidir. Engelli aylıkları asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır” dedi.

“EVDE ENGELLİ BAKIMI YAPAN ANNEYE YALNIZ 3 BİN LİRA VERİLİYOR”

Evde ağır engelli bakımı yapan aile fertlerinin yüzde 90’dan fazlasını annelerin oluşturduğunu söyleyen Özsaygı, “Bunlar 8 saat değil 24 saat çocuklarına bakmaktadırlar. Hiçbir sosyal yaşantıları, kendilerine ayıracak zamanları yoktur. Devlet evde bakım yapan anneye sadece 3 bin 336 lira bakım aylığı ödemektedir. Evde engelli bakımı kapsamı genişletilerek ihtiyaç sahiplerine cevap verir nitelikte olmalıdır. Evde engelli bakım aylığı bir buçuk asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır. Engelli bakımı yapan bireyler Sosyal Güvenlik Şemsiyesi altına alınmalıdır. Primleri SGK tarafından karşılanmalıdır. Engelli Sağlık Kurulu Raporu uygulamalarında sık sık değiştirilen sistem ve değişik kurumların farklı yöntemlerle yeni rapor talep etmeleri engellileri ağır hak kayıplarına uğratmaktadır. Her dönem yeni yeni engeli sağlık kurulu raporları talep edilmektedir. Engelli Sağlık Kurulu Raporu verilirken sadece tıbbi değil sosyal ve toplumsal kriterler de göz önünde bulundurulmalıdır. Engelli Sağlık Kurulu Raporları tartışmasız tüm kamu kurumunca dikkate alınmalıdır. Engellilerin zorunlu olarak kullandıkları tıbbi malzemelerden ve ilaçlardan katkı payı alınmamalıdır. Engelli Sağlık Kurulu Raporları her koşulda ücretsiz verilmelidir” diye konuştu.

“ERİŞEBİLİRLİK YASASI 26 YILDIR YERİNE GETİRİLMİYOR”

1997 yılında çıkan 572 sayılı KHK ile başlayan ve 2005 yılında çıkan 5378 sayılı yasada bulunan erişilebilirlikle ilgili “Tüm yaşam alanlarının engellilerin erişebilirliğinin sağlanması için planlama, tasarım, inşaat, imalat, ruhsatlandırma ve denetleme süreçlerinde erişilebilirlik standartlarına uygunluk sağlanır. Özel ve kamu toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun olması zorunludur. Bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin engelliler için erişilebilir olması sağlanır” hükmünün 26 yıldır büyük ölçüde yerine getirilmediğine dikkat çeken Özsaygı şöyle konuştu: “Hükümet bu konuda üzerine düşeni yapmak yerine bu uygulamayı savsaklayarak sürekli erteleme yoluna gitmektedir. En son 5 Temmuz 2022 tarihli torba yasaya ilgili yasadaki 4 rakamı yerine 8 rakamını konarak 4 yıl daha sürüncemede kalmasına yasal zemin sağlamıştır.Tüm yaşam alanlarının engellilerin de erişimine uygun hale getirilmesi için gerekli çalışmalar hızlı bir şekilde tamamlanmalıdır. İllerdeki Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonlarının yetkileri artırılarak etkin ve çalışır duruma getirilmelidir.”

“TÜRKİYE ENGELLİLERİN OKUL BIRAKMA ORANI EN YÜKSEK ÜLKE”

Türkiye yüzde 60 ile AB ülkeleri içinde ilkokuldan sonra engellilerin okulu bırakma oranının en yüksek olduğu ülke olduğunu belirten Özsaygı: “Zihinsel, İşitme, görme, ortopedik ve öğrenme güçlüğü çeken diğer nöro-çeşitli engellilerin eğitim hakları sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir. İlköğretim düzeyindeki okula giden öğrenciler içerisinde ‘özel eğitim’ kapsamındakilerin oranı yüzde 0,3 düzeyindedir. MEB 2022 yılı istatistiklerine göre kaynaştırmada 357 bin 319, özel eğitim okuluna devem eden 60 bin 192, özel eğitim Sınıflarında ise 55 bin 175 olmak üzere örgün eğitime devam eden 472 bin 636 engelli öğrenci bulunuyor. Milli Eğitim Bakanlığının bir milyonu aşkın öğretmeni içerisinde özel eğitim öğretmenleri toplam öğretmenlerin sadece yüzde 1,4’ünü oluşturmaktadır. Ayrıca özel eğitim öğretmenleri çoğunlukla yeterli ‘engelli hakları farkındalığı’ ve ‘hak temelli bir yaklaşım’ algısından uzaktırlar” dedi. (Evrensel)

Loading

Skip to content